top of page

Bloodstain ile Röportaj

  • Metehan Küçükaydın
  • 12 Ağu 2024
  • 3 dakikada okunur

Merhaba! İsveç'ten çakı gibi bir thrash metal grubu keşfettim. Grup üyelerinin müziğini dinlediğim ve yaşlarını öğrendiğim an küçük çaplı bir şok yaşadım. Yaşlarına rağmen son derece yetenekli olan bu genç müzisyenler ile hemen iletişime geçtim ve bir röportaj gerçekleştirdim. Bloodstain; her thrash metalcinin şans vermesi gereken, gelecek vaat eden bir grup.


Hoş geldiniz çocuklar, nasılsınız? Umarım her şey yolundadır. Bana günlerinizden bahsedebilir misiniz?


Bize ulaştığın için teşekkür ederiz! Üçümüz yaz tatilindeyiz. Birkaç hafta içinde okuldaki son senemize başlıyoruz. Grup mümkün olduğunca çok prova yapıyor ve yeni müzikler yazmaya çalışıyor. Geçtiğimiz hafta I Am Death için ilk klibi kaydettik. Birkaç hafta içinde I Am Death albümünün plağının satışa sunulmasını dört gözle bekliyoruz.


Bloodstain'i tanımayan takipçilerimiz için kendinizi tanıtır mısınız?


Linus Lindin, vokaller ve gitar.

Oskar Lindroos, gitar.

Jonathan Thyberg, bas gitar.

Benjamin Norgren, davul.


Thrash Metal yapıyoruz ve grubumuz İsveç, Stockholm'den. Genç bir grubuz, sadece on yedi - on dokuz yaşlarındayız. Belli bir lead ya da ritim gitaristimiz yok, Oskar ve Linus sırayla lead gitar çalıyor.



Sırayla: Oskar, Benjamin, Linus ve Jonathan.


Bloodstain'in kuruluşunu merak ediyorum. Spotify sayfanızda yerel bir yarışma için bir araya geldiğiniz yazıyor. Bizim için hikayeyi detaylandırabilir misiniz?


Oskar: Benim için, her şey bir yıl önce 2022'deki müzik yarışmasının finaline gittiğimde başladı. Gruplardan o kadar da etkilenmemiştim ki kendime gelecek yıl bu sahnede olacağımı ve bu yarışmayı kazanacağımı söylemiştim. Şubat 2023'te müzik okulunda üçümüzün de katıldığı bir açık sahne etkinliği vardı. Megadeth'in Mechanix şarkısını seslendirdik ve dinleyicilerden gelen tepkilere dayanarak bunun devam ettirilebilecek bir şey olabileceğini hissettik.


Daha sonra 2023 yılının Ağustos ayında, senenin müzik yarışmasına başvurduk. Yarışmaya seçildik. Bir bas gitarist bulup beste yapmamız gerekiyordu! Jonathan gruba katıldı, finale kadar çıktık ve ikinci olduk. Gördüğümüz ilgi ve takdir sayesinde kendimizi yine de kazanmış gibi hissediyoruz.


I Am Death ilk resmi kaydınız. Dinleyicilerin tepkisi nasıl oldu?


Harika tepkiler aldık! Bilinmeyen ve imzasız bir grubun ilk EP'si olmasına rağmen, hem dijital hem de basılı birçok dergi ve websitesinde harika eleştiriler yapıldı. İsveç'in en büyük müzik dergisi "Sweden Rock Magazine"de yarım sayfa yer aldık ve EP'ye 10 üzerinden 8 verdiler! İsveç radyo istasyonu Bandit Metal yayınlandığı günden beri I Am Death'i çalıyor.


Henüz çok gençsiniz, önünüzde uzun bir yol var. Bundan 20 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz? Bu bir iş görüşmesi değil...


Dünya'daki rock sahnelerinde iyi bir yer edineceğimizi umuyoruz ve Bloodstain'in dağılmamış olması ve dördümüzün hala birlikte çalıyor olması harika olurdu.


Tarzınıza bayıldım. Gerçekten 80'ler havası var. Aslında bu ruhu taşımanın sana nasıl hissettirdiğini merak ediyorum.

Harika hissettiriyor! Hepimizin farklı müzik zevkleri var ve thrash metal birlikte çalma konusunda anlaşabildiğimiz tek tür oldu. Bay Area'dan gelen eski tarz thrash metali seviyoruz ve bu nedenle aynı tür müziği çalmak istediğimize karar verdik. Kendimizi "İsveç Thrash Metal'inin yeni dalgasının bir parçası" olarak tanımlıyoruz.


Biraz da müziğiniz hakkında konuşmak istiyorum. Etkilendiğin isimler kimler? Kendi dinlemelerime göre Megadeth ve Testament'in senin için önemli olabileceğini düşünüyorum. Hatta Linus'un sesini Mustaine'e benzetiyorum.


Thrash metal söz konusu olduğunda, Metallica ve Megadeth tabii ki en büyük ilham kaynaklarımız ve sık sık onlara benzediğimiz söyleniyor. Gitar armonilerimiz nedeniyle Testament ve Judas Priest'e benzediğimizi de duyuyoruz. En büyük gruplarla karşılaştırılmak harika bir şey ve bundan onur duyuyoruz.


Linus: Ben, Bloodstain'den önce vokalist değildim ve albümü kaydettiğimizde sadece on yedi yaşındaydım, bu yüzden elimden gelenin en iyisini söylemeye ve yol boyunca kendi sesimi bulmaya çalışıyorum.


Şu anda konser veriyor musunuz? Konserler nasıl gidiyor?


Biri Eylül'de diğeri Ekim'de olmak üzere iki konserimiz var, ikisi de Stockholm'de. Bazılarımız hala reşit değilken sahne almak zor oluyor. Umarım sonuncumuz on sekiz yaşına girdiğinde daha kolay olur. Ayrıca bir saat ya da daha uzun performans sergilemek için daha fazla şarkıya ihtiyacımız var.


Pekala, aslında sonraki iki soruyu herkese soruyorum ama cevaplamak zorunda değilsiniz. Türkiye hakkında neler biliyorsunuz? Burada da büyük bir metal sahnesi var, bir gün burada çalmak ister misiniz?


Türkiye'de çalmak harika olurdu ve metal sahnenizin büyük olduğunu duymak güzel. Umarım artık Spotify, YouTube, Instagram ve TikTok'ta daha fazla Türk takipçi edinebiliriz! Yıllar boyunca bazı Türk arkadaşlarımız, sınıf arkadaşlarımız ve takım arkadaşlarımız oldu ve bazılarımız tatillerde Türkiye'ye gitti.


Stüdyoda ya da sahnede ilginç bir an yaşadınız mı? Bizimle paylaşmak ister misiniz?


EP'yi kaydetmek için stüdyoya girdiğimizde Hammerfall'un gitaristlerinden Pontus Norgren (davulcumuzla bir akrabalığı yok) yanımıza geldi ve bizi dinledi. İlk tepkisi şu oldu: "Sizde bu kadar hızlı çalacak dayanıklılık var mı? Grubunuzda olmadığım için şanslıyım. Ha ha ha!"


Tüm sorularım bu kadar. Konuğum olduğunuz için çok teşekkür ederim. Yolculuğunuzda iyi şanslar!



wix'le yaptığımı söylemem gerekiyormuş. bu siteyi wix'le yaptım.

bottom of page